Skolyoz (Omurga Eğriliği) Nedir?
Skolyoz, vertebral kolonun yani omurganın yanlara doğru anormal bir şekilde eğrilmesi durumudur. Bu eğrilik, omurganın ‘’S’’ veya ‘’C’’ şeklinde görünmesine neden olabilir. Omurga, omur denilen birçok kemikten oluşur ve bu kemiklerin bir araya gelmesiyle omurganın sağlam yapısı oluşur. Normal bir omurgada, vücudun hareket kabiliyetini artıran hafif bir eğrilik bulunur.
Ancak, skolyoz durumunda, bu hafif eğrilik normalden fazladır ve omurga gereğinden fazla yanlara eğilir. Omurganın bu şekilde eğrilmesi, vücudun duruşunu ve denge hissini etkileyebilir. Skolyoz çoğunlukla genç yaşlarda, özellikle de çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkar ve genellikle bu dönemdeki hızlı büyüme evreleriyle ilişkilidir.
Skolyozun belirtileri arasında eşit olmayan omuz yüksekliği, başın merkezden sapması, bir tarafın diğer tarafa göre daha çıkık olması ve eğri bir omurga bulunur. Bu durum, çeşitli sebeplerden ötürü meydana gelebilir, bunlar genetik faktörler, nöromusküler sorunlar veya omurganın gelişimi sırasında bilinmeyen nedenler olabilir. Erken teşhis ve tedavi, skolyozun ilerlemesini durdurabilir veya yavaşlatabilir. Tedavi seçenekleri, durumun şiddetine, hastanın yaşı ve diğer etkenlere bağlı olarak değişir ve fizyoterapi, destekleyici cihazlar veya cerrahi içerebilir.
Normal omurga yapısı belli bir eğriliğe sahiptir; fakat skolyoz durumunda, bu eğrilik aşırıdır ve en az 10 dereceye ulaşır. Bu eğrilik miktarını ölçmek için kullanılan teknik, ‘’Cobb açısı’’ olarak adlandırılır ve eğrilik şiddeti 10 dereceden 90 derece veya daha fazlasına kadar değişebilir.
Skolyozun görülme yeri omurganın herhangi bir bölgesi olabilir, fakat en sık sırt (torasik) veya bel (lomber) bölgesinde rastlanır. Her ne kadar bu durum doğuştan gelebilir veya yaş ilerledikçe ortaya çıkabilirse de, en yaygın görüldüğü grup, hızlı büyüme evrelerinin yaşandığı 10-16 yaş arası ergenlerdir.
Skolyozun çeşitli türleri bulunmakta, bunlardan biri de nedeni belirlenemeyen veya idiopatik skolyozdur. İdiopatik skolyoz vakalarının büyük çoğunluğu, spesifik bir neden olmaksızın ortaya çıkar ve bu durumun gelişimini etkileyen faktörler tam olarak anlaşılamamıştır.
Skolyozun tedavisinde ana hedef, eğrilikten kaynaklanan semptomları hafifletmek ve eğrilik derecesini kontrol altına almaktır. Tedavi planı, skolyozun şiddetine, hastanın yaşı ve skolyoz türüne göre belirlenir ve fizik tedavi, bracing (destek korseti) veya cerrahi müdahale gibi çeşitli seçenekleri içerebilir.
Omurga Eğriliği (Skolyoz) Neden Olur? Çeşitleri Nelerdir?
Omurga eğriliği (skolyoz), bir dizi faktöre bağlı olarak gelişebilir. Bu eğrilik nedenleri arasında doğuştan gelen omurga anormallikleri, nöromusküler hastalıklar ve çoğu zaman bilinmeyen faktörler yer alır.
- Konjenital Skolyoz: Bu tür skolyoz, bireyin doğuştan sahip olduğu bir durumdur ve omurganın fetal gelişim sırasında ortaya çıkan anormalliklerden kaynaklanır.
- Nöromusküler Skolyoz: Bu skolyoz türü, serebral palsi, kas distrofisi, spina bifida gibi nöromusküler hastalıklardan kaynaklanabilir. Bu hastalıklar, omurga üzerinde düzgün bir şekilde durmasını sağlayan kasların zayıflamasına veya dengesiz çalışmasına neden olabilir.
- İdiyopatik Skolyoz: Bu, en yaygın skolyoz türüdür ve nedeni genellikle bilinmez. İdiyopatik skolyoz, genetik bir yatkınlık gösterme eğilimindedir ve çoğunlukla ergenlik çağındaki kız çocuklarında görülür. Bu tür skolyoz, çocukluk (0-3 yaş), orta çocukluk (4-10 yaş) ve ergenlik (11-18 yaş) dönemlerinde gelişebilir.
Omurga eğriliği, her zaman hemen fark edilebilir bir durum değildir. Bazen, bel ve sırt ağrısı gibi belirtiler ortaya çıktığında veya rutin sağlık kontrollerinde veya okul taramalarında teşhis edilir. Ayrıca, yanlış duruş, ağır çantalar taşıma veya sürekli yan yatma gibi faktörlerin doğrudan skolyoza neden olmadığı, ancak mevcut skolyozun semptomlarını ağırlaştırabileceği anlaşılmalıdır.
Skolyoz Belirtileri Nelerdir?
Skolyoz, özellikle eğrilik derecesi 10’un üzerinde olduğunda belirgin belirtilerle kendini gösterir. Hafif eğrilikler (10 derece civarı) çoğunlukla gözle görülmeyebilir ve herhangi bir belirtiye neden olmayabilir. Ancak eğrilik derecesi 20 ve üzerine çıktığında, skolyozun varlığı daha açık bir şekilde fark edilir.
Eğer ergenlik döneminizde skolyoz geliştirdiyseniz ve bu durumu erken fark etmediyseniz, yaş ilerledikçe çeşitli belirtiler gözlemlenebilir. Çocuklarda sırt ağrısı nadir olduğu için, diğer belirtilere dikkat etmek önemlidir.
Çocuklarda Skolyoz Belirtileri:
- Omuzların asimetrik pozisyonu, bir omuzun diğerine göre daha yüksek olması,
- Kalçaların düzgün hizalanmaması,
- Çocuk ayakta düz durduğunda kolların vücuda simetrik olmaması,
- Çocuk öne eğildiğinde sırtın iki yanı arasında belirgin yükseklik farkı.
Yetişkinlerde ise skolyoz belirtileri biraz farklıdır. Yetişkinlerde sırt ağrısı, skolyozun ilk ve en yaygın belirtisi olabilir. Ayrıca, omurga eğrildikçe, omurga sinirlerine baskı yapabilir ve bu da güçsüzlük, uyuşma veya ağrı gibi semptomlara yol açabilir.
Yetişkinlerde Skolyoz Belirtileri:
- Omuz hizasının eşit olmaması,
- Kalçaların asimetrik hizalanması,
- Bel hattının düzensiz olması,
- Bacaklarda his kaybı, güçsüzlük veya ağrı,
- Dik durmakta güçlük,
- Sürekli yorgunluk hissi.
Özellikle yetişkinlerde skolyoz, günlük yaşam aktivitelerini sınırlayabilir ve yaşam kalitesini düşürebilir, bu yüzden erken tanı ve tedavi son derece önemlidir.
Omurga Eğriliği Tedavisi Nasıl Olur?
Omurga eğriliği tedavisi, belirtileri hafifletmeye ve eğriliğin ilerlemesini önlemeye yönelik olup, tedavi yöntemi hastanın yaşına, eğriliğin derecesine, eğriliğin yeri ve tipine, ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişkenlik gösterir. Hafif eğriliği olan hastalarda, genellikle 10-20 derece arasında, herhangi bir belirti veya şikayet olmadığı için tedaviye gerek olmayabilir. Bu durumda, doktor düzenli kontroller ile eğriliğin ilerleyip ilerlemediğini izler.
Eğriliğin derecesi arttığında veya eğriliğin ilerlemesiyle beraber ağrı veya duruş bozukluğu gibi belirtiler ortaya çıkarsa, aşağıdaki tedavi yöntemleri uygulanabilir:
- Korse Tedavisi: Özellikle çocuklarda ve ergenlerde, omurganın daha fazla eğrilmesini önlemek için korse kullanılır. Korse, omurgayı destekleyerek düzeltilmesine yardımcı olur.
- Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Fizik tedavi, hastanın duruşunu iyileştirmeyi, kas gücünü artırmayı ve ağrıyı azaltmayı hedefler.
- Egzersiz Programları: Omurga eğriliği egzersizleri, omurgayı güçlendirmek ve desteklemek için tasarlanmış özel hareketleri içerir.
- Schroth Metodu: Bu metot, skolyozlu hastalara özel, nefes almayı ve duruşu düzeltmeye yönelik egzersizleri içerir.
Ancak, bu konservatif tedavi yöntemlerinin etkisiz olduğu veya eğriliğin ilerlemeye devam ettiği durumlarda, cerrahi müdahale de bir seçenek olabilir. Skolyoz cerrahisi, omurgadaki eğrilik derecesini düzeltmeye ve omurgayı sabitlemeye yöneliktir. Cerrahi, genellikle ciddi eğrilikleri olan veya ağrı, nefes alma güçlüğü gibi ciddi belirtiler yaşayan hastalar için önerilir.
Tedavi seçenekleri ve uygulamaları hastadan hastaya değişebilir, bu yüzden en uygun tedavi yöntemi için doktorunuza başvurmanız gerekir. Doktorunuz, sağlık durumunuzu, tedaviye yanıtınızı ve eğriliğin ilerlemesini düzenli olarak izleyerek tedavi planınızı gözden geçirecektir.
Skolyoz Ameliyatı
Skolyoz ameliyatı, non-invaziv tedavi yöntemlerinin (fizik tedavi, egzersiz, korse kullanımı) etkili olmadığı ve omurga eğriliğinin 45 derece veya daha fazla olduğu durumlarda gündeme gelir. Bu tür ciddi omurga eğriliklerinin ameliyatı, hasta için yaşam kalitesini artırmayı hedefler, ağrıyı azaltır, duruşu düzeltir ve ilerleyen dönemlerde solunum gibi fonksiyonları korur.
Skolyoz ameliyatı genellikle ciddi eğrilik, ağrı veya ilerleyen eğrilik vakalarında uygulanır. Ameliyat, eğriliğin düzeltilmesi ve omurganın daha stabil hale getirilmesi amacıyla yapılır. Ameliyatın kendisi ve iyileşme süreci, hastadan hastaya değişkenlik gösterebilir ve bu yüzden skolyoz ameliyatı çoğu durumda son çare olarak değerlendirilir.
Cerrahi müdahaleye yönelik başlıca nedenler şunlardır:
- Sırt ve bacak ağrısının tedaviye rağmen artması,
- Diğer tedavi yöntemlerinden fayda görülmemesi,
- 45 derece veya daha fazla eğrilik olması ve eğrilikte ilerleme.
Ameliyatın gerekliliğini belirleyen başlıca faktörler:
- Eğrilik derecesi,
- Eğrilik tipi,
- Hastanın yaşı,
- Hastanın genel sağlık durumu,
- Eğrilikten kaynaklanan semptomlar.
İlerlemiş skolyoz, sadece ağrı ve duruş bozukluğuna değil, aynı zamanda solunum güçlükleri ve diğer sağlık sorunlarına da neden olabilir. Bu nedenle, cerrahi tedavi seçeneği dikkatlice değerlendirilmeli ve doktor tavsiyeleri doğrultusunda karar verilmelidir.
Cerrahi tedavi kararı verildiğinde, doktorunuz sizinle operasyonun türü, riskleri, beklenen sonuçları ve iyileşme süreci hakkında detaylı bilgi paylaşacaktır. Her operasyonun riskleri vardır, bu yüzden müdahale öncesinde doktorunuzla açık bir iletişim kurmak ve tüm endişelerinizi paylaşmak önemlidir. Operasyon sonrası rehabilitasyon süreci de oldukça kritik olup, hastanın operasyonun başarısını korumasına ve normal yaşantısına dönebilmesine yardımcı olur.
Skolyoz Ameliyatı (Omurga Eğriliği) Nasıl Yapılır?
Skolyoz ameliyatında uygulanan teknikler, hastanın yaşına, eğrilik tipine ve derecesine, ayrıca omurganın büyüme durumuna göre değişiklik gösterir. Ameliyatlar, özellikle çocuklarda omurganın devam eden büyümesini gözeterek, farklı cerrahi yöntemlerle yapılabilir.
- Uzatılabilir Sistemler: Omurga eğriliğini düzeltmek için uzatılabilir çubuklar ve vidalar kullanılır. Bu yöntem, çocuklarda omurganın büyümesine paralel olarak eğriliğin düzeltilmesine yardımcı olur. Cerrah, omurganın büyümesine uyum sağlayabilmesi için bu çubukların uzunluğunu belirli aralıklarla, genellikle 6-12 ayda bir, ayarlar.
- Spinal Füzyon: Spinal füzyon, skolyoz ameliyatlarında en sık kullanılan tekniklerden biridir. Bu prosedürde, eğriliğin bulunduğu bölgedeki iki veya daha fazla omur kemiği bir araya getirilir ve füze edilir (birleştirilir). Cerrah, bu işlem sırasında omurgayı düzeltmek ve stabil hale getirmek için metal çubuklar, vidalar veya tel kullanır. Düzeltme işleminden sonra, kemik grefti (genellikle hastanın kendisinden alınan veya donörden temin edilen kemik) bu omurlar arasına yerleştirilir, böylece omurlar zaman içinde birleşir ve tek bir katı kemik oluşturur.
Yukarıda bahsedilen tekniklerin her biri, skolyozun tipine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak cerrah tarafından önerilebilir. Ameliyatın hemen ardından, hasta için bir rehabilitasyon ve iyileşme süreci başlar. Bu süreç, hastanın ameliyat sonrası dönemde nasıl hareket edeceğini, nasıl oturacağını, kalkacağını ve günlük yaşantısına nasıl devam edeceğini öğrenmesine yardımcı olur. Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, skolyoz ameliyatlarında da belirli riskler ve komplikasyonlar mevcuttur, bu yüzden hastaların operasyon öncesinde ve sonrasında doktorlarıyla yakın iletişimde olmaları kritik öneme sahiptir.
Omurga Eğriliği (Skolyoz) Ameliyatı Riskli Midir?
Skolyoz ameliyatı, her cerrahi işlem gibi belirli riskleri ve komplikasyonları beraberinde getirir. Skolyoz ameliyatlarının riskleri, operasyonun karmaşıklığı, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve eğrilik derecesine bağlı olarak değişir. Bu ameliyatlar, omurga üzerinde yapıldığı için, sinir sistemi, omurilik ve büyük kan damarlarına yakınlığı nedeniyle risk taşır.
Aşağıda, skolyoz ameliyatlarındaki olası riskler ve komplikasyonlar listelenmiştir:
- Enfeksiyon: Her cerrahi işlemde olduğu gibi, ameliyat bölgesinde enfeksiyon riski vardır.
- Aşırı Kan Kaybı: Ameliyat sırasında veya sonrasında aşırı kan kaybı meydana gelebilir.
- Derin Ven Trombozu (DVT): DVT, ameliyat sonrası oluşabilecek bir tür kan pıhtısıdır.
- Solunum Problemleri: Anestezi veya ameliyat sırasında solunum problemleri ortaya çıkabilir.
- Sindirim Sistemi Sorunları: Ameliyatın sindirim sistemine etkileri olabilir, mide veya bağırsak sorunları yaşanabilir.
- Sinir Hasarı: Omurilik veya sinir köklerine zarar gelmesi durumunda, his kaybı veya felç gibi nörolojik komplikasyonlar gelişebilir.
- Cerrahi Malzemelerin Sorunları: Ameliyatta kullanılan vidalar, çubuklar veya diğer cihazlar kırılabilir veya yerinden oynayabilir.
- Omurga Dengesizliği: Omurganın stabilitesi ameliyat sonrasında etkilenebilir.
- Kemik Kaynaşma Sorunları: Füzyon işlemi sonrası kemiklerin beklenildiği gibi kaynaşmaması durumu.
Nörolojik komplikasyonlar skolyoz ameliyatının nadir görülen, ancak ciddi risklerindendir. Bu durumlar, motor fonksiyon kaybı, his kaybı ve diğer sinir sistemi sorunlarına yol açabilir. Nörolojik komplikasyonların çoğu geçici olabilirken, bazı durumlarda kalıcı hasarlara da neden olabilir.
Önceden existen sağlık koşulları, yaş ve genel sağlık durumu, riskleri artırabilir veya azaltabilir. Riskler ve komplikasyonlar hakkında endişeleriniz varsa, cerrahınızla detaylı bir şekilde konuşmak önemlidir. Cerrahınız, riskler ve faydalar hakkında sizleri bilgilendirecek, aynı zamanda sizin özel durumunuzda hangi risklerin daha fazla olduğunu tartışacaktır. Hasta olarak, tüm seçenekleri, riskleri ve beklentileri anlamanız, bilinçli bir karar vermenizde yardımcı olacaktır.
Skolyoz Ameliyatı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Skolyoz ameliyatları genellikle 4-6 saat sürer, ancak her hastanın durumuna göre bu süre değişebilir.
Hastanede kalış süresi genellikle 5-7 gündür, fakat bu süre hastanın iyileşme hızına ve olası komplikasyonlara bağlı olarak değişebilir.
Hastalar genellikle ilk birkaç hafta ağrı hissederler, fakat ağrı zamanla azalır.
Hastalar genellikle 3-6 hafta sonra hafif aktivitelere, 3-6 ay sonra ise normal aktivitelere dönebilirler.
Ameliyat, sırtta bir iz bırakır, fakat izin boyutu ve görünüşü uygulanan cerrahi tekniğe ve hastanın cilt tipine bağlı olarak değişebilir.
Evet, çoğu hastanın ameliyat sonrası fizik tedaviye ihtiyacı vardır.
Ameliyatın etkileri genellikle uzun sürelidir, fakat zamanla omurgada değişiklikler meydana gelebilir.